
ROBERTO CARLOS
Sol Şeridi Boşaltın
Dünya’nın sol ayakla en hızlı şut çeken adamı o. Bir vuruşu tam 140 km hızındaydı ve bu, uzun süre kırılması imkânsız bir rekordu. Palmeiras takımında oynarken antrenmanda çektiği sert bir şut yöneticilerden birinin arabasının camını kırdı...
2002 Şampiyonlar Ligi Finali’nde ise yine Roberto Carlos başroldeydi. İlk yarının sonunda finallerin en güzel golünde Roberto Carlos yine, başta Salvador Dali olmak üzere, gerçeküstücülere taş çıkartacak bir orta yapmış, Zidane kupayı bir kez daha Real Madrid’e getiren golü kaydetmişti. Bu, Carlos’un formasıyla kazandığı üçüncü Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğuydu ve Real Madrid’in sol beki olarak kazanılan tüm kupalarda başroldeydi, her bir final performansı başlı başına Oscarlık’tı...
Bu muhteşem bücürde, istatistiklerin ötesinde bambaşka bir aşkınlık var. 2002 Dünya Kupası’nda Brezilya şampiyon olurken, Carlos’da dünyanın en ünlü oyuncusuydu. O yıl oynadığı reklam filmlerinin sayısı, başlı başına bir sinema kariyeri... Bu sol bek, sadece o filmlerden kazandığı para bile Beckham’dan sonra dünyanın en zengin futbolcusu… Para için herhangi bir takıma transfer olmayacak kadar zengin ve her şeyden de öte gönlü cüzdanından bile zengin… Reklam filmlerinden kazandığı paranın büyük bir kısmını ülkesindeki fakirlere gözü kapalı bağışlayacak kadar Brezilyalı… Bunun da ötesinde:
“ Pele dünyanın en büyük futbolcusu değil, ben Maradona’yı izleyerek büyüdüm, bence o dünyanın en büyük futbolcusu… Arjantinli olup olmaması, Brezilyalı olmaması beni hiç ilgilendirmez !” dedi…Oysa Pele onu gelmiş geçmiş en iyi on Brezilyalıdan biri olarak göstermesine rağmen Maradona’nın Pele’den daha iyi olduığunu söyleyebilecek kadar gözü kara, aklı sadece futbol topunda olan harika birisi…
Bu her anı muhteşem bir film olan adam, Ağustos ayından itibaren ligimizde oynayacak… İnanabiliyor musunuz ?
I LOVE YOU ROBERTO CARLOS
WELCOME TO FENERBAHÇE !!!...
Sol Şeridi Boşaltın
Dünya’nın sol ayakla en hızlı şut çeken adamı o. Bir vuruşu tam 140 km hızındaydı ve bu, uzun süre kırılması imkânsız bir rekordu. Palmeiras takımında oynarken antrenmanda çektiği sert bir şut yöneticilerden birinin arabasının camını kırdı...
2002 Şampiyonlar Ligi Finali’nde ise yine Roberto Carlos başroldeydi. İlk yarının sonunda finallerin en güzel golünde Roberto Carlos yine, başta Salvador Dali olmak üzere, gerçeküstücülere taş çıkartacak bir orta yapmış, Zidane kupayı bir kez daha Real Madrid’e getiren golü kaydetmişti. Bu, Carlos’un formasıyla kazandığı üçüncü Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğuydu ve Real Madrid’in sol beki olarak kazanılan tüm kupalarda başroldeydi, her bir final performansı başlı başına Oscarlık’tı...
Bu muhteşem bücürde, istatistiklerin ötesinde bambaşka bir aşkınlık var. 2002 Dünya Kupası’nda Brezilya şampiyon olurken, Carlos’da dünyanın en ünlü oyuncusuydu. O yıl oynadığı reklam filmlerinin sayısı, başlı başına bir sinema kariyeri... Bu sol bek, sadece o filmlerden kazandığı para bile Beckham’dan sonra dünyanın en zengin futbolcusu… Para için herhangi bir takıma transfer olmayacak kadar zengin ve her şeyden de öte gönlü cüzdanından bile zengin… Reklam filmlerinden kazandığı paranın büyük bir kısmını ülkesindeki fakirlere gözü kapalı bağışlayacak kadar Brezilyalı… Bunun da ötesinde:
“ Pele dünyanın en büyük futbolcusu değil, ben Maradona’yı izleyerek büyüdüm, bence o dünyanın en büyük futbolcusu… Arjantinli olup olmaması, Brezilyalı olmaması beni hiç ilgilendirmez !” dedi…Oysa Pele onu gelmiş geçmiş en iyi on Brezilyalıdan biri olarak göstermesine rağmen Maradona’nın Pele’den daha iyi olduığunu söyleyebilecek kadar gözü kara, aklı sadece futbol topunda olan harika birisi…
Bu her anı muhteşem bir film olan adam, Ağustos ayından itibaren ligimizde oynayacak… İnanabiliyor musunuz ?
I LOVE YOU ROBERTO CARLOS
WELCOME TO FENERBAHÇE !!!...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder